“Yaratıcılık varolmanın yansımasıdır.”
Hayır, yokluğun ifadesi veya telafisi, ondan öte negatif egzistansiyalizmin ve ‘ma’nın (eksi sonsuz varoluşun veya sonsuz yıkımın) ifadesi veya telafisi olabilir, olmayabilir de...
“(Yaratıcılığın) Ortaya çıkmasının temel nedeni, derin bir kavrayışla kendini gerçekleştirmektir.”
Bu, tümüyle Freud’cu ve 20. Yüzyıl Batı’sıcı, dogmatik bir paradigma. Diğer bilgileri öldürüyor. Uzakdoğu Metafiziği’nde bedenin savaş, cinsellik, tıp, ibadet ve sanat için kullanılabilmesi gibi, yaratıcılık da öyledir; kendini (özdeşleşmeyle) gerçekleştirmekle ilgisi yoktur, çünkü doğu’da hem içkin kendilik, hem aşkın kendilik vardır ve ikisi birlikte ahenkle rakseder. Herhangi biri, diğerine öncelik taşımaz. Herhangi birinin herhangi bir yerzamanda dominant olacağı belirlenmiş değildir. Yaratıcılık bazı beyinlere doğuştan, bazı beyinlere sonradan verilmiş bir yetidir. Bazı ürünlerin üstün yaratıcılık örnekleri olduğu uzun yıllar, hatta yüzyıllar sonra kavranabilir ki bunda tarihin gelişimindeki rasgeleliğin de payı vardır, yani tarih öyle gelişmeseydi, o sanatsal ürünün karşılığı sıfır olacaktı.
“Duygularınız baskınsa, mantıkla ve tarafsız davranmak zorlaşır. Algı böylece hileye açık hale gelir. Tarafsız gözlem algısal açıklamayı kolaylaştırır.”
Eh, bunu ancak bir Batılı söyleyebilirdi. Rasyonelizm onların ideolojisi çünkü, eskimiş ve geçersizleşmiş olması bir şeyi değiştirmez. Rasyonelizm Batı kültüründe içkin olduğu için, bizim Türkler’e gerektiği gibi, Batılılar’a ‘mantıklı olun, duygusal olmayın’ demek gerekmez. Bizim alaturka fotoğrafçılarımız ise, sahte ve zahiri bir duygu denizinde debelenirler. Kendi yanlışları yetmiyormuş gibi, bir de kendi yanlışlarını kafanıza kafanıza vururlar. ‘Sevgili sanatçı kardeşim, bak işin bu yönü de var’ dediğinizde sizi dinlemezler. Dinlemiyorlar da, 28 yıllık fotoğrafçılık gözlemim öyle.
Kapanış: Oldukça geçerli ve öteleme vektörlü önermeler içermesine karşın, metinlerin fotoğrafları, daha önce görmediğim türden herhangi bir şey içermiyor. Yukarıdaki satırları yazan biri, mantıklı fotoğraflar da sunabilmeliydi bize... En ilgi çekici olanı (fotoğrafçının aynadaki yansımasını içereni), Escher’in bir grafik resminin taklidi niteliğinde.
Demek ki neymiş? Çıtamızı, fotoğrafçılarda yüz binde birden, milyonda bire yükseltmişiz.
Alıntı çeviri: Hatice Kapudere.
(12 Mayıs 2008)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder