2 Mart 2012 Cuma

ELİF VARGI ELEŞTİRİSİ

"Çünkü fotoğraf izleyicisine hiçbir şey vaat etmez, kendisini izleyicisine sunarken, her an elden kaçıp gitmektedir. Elinizde tuttuğunuz fotoğraf size ait olabilir, ama aslında elinizin altından çoktan kayıp gitmiştir bile. Fotoğraflar aldatır, kandırır, yalan söyler ve sizi de farkında olmadan bu oyuna alet ederler…"

Sanırım, bu bir yanılsama ya da epistemolojik bir hata.

Fotoğraf dahil hiçbir bilgi kaynağı, doğru dürüst kaydedildiyse, kaybolmaz.

Çok basit bir örnek vereyim: Adamın biri, 19. Yüzyıl'da portreyi yüzden değil, enseden çekmiş.

Al bakalım: O da bir portre.

Yalan söylemiyor, farklı söylüyor.

Epistemolojik bir aksiyom vardır: Bilgiye sahip olamazsınız, bilgiye ait olabilirsiniz.

Sontag yanılalı çok oldu.

Ya da:

Burjuva bilgisini, ona ait olanlar kullanır.

Oyuna alet olmayan çok.

“Reha Bey, tesekkur ederim yorumlariniz icin. Hep farkli bir bakis acisi getiriyorsunuz. Ben bu fotografimi internetteki yabanci bir fotograf sitesine koydugum zaman, baya farkli yorumlar gelmisti. Cogu izleyici bunun bir manipulasyon oldugunu soyledi, ben de bundan yola cikarak fotografin izleyicinin algisini ne kadar ‘yanıltabilecegi’ uzerinde durmak istedim. Fotograflar yalan soyler demek, her fotograf icin gecerli olmayabilir tabi ki de. Farkli da gosterebilir, kandıra da bilir.

Ayrica belirtmek isterim ki, fotografin bir ‘kayit’ olarak kaybolmasindan bahsetmiyorum. Fotografin izleyici ile arasina actigi mesafeden ve izleyici ile kurdugu temasin hem her an tekrar kurulmasindan ve kaybolmasindan soz etmistim.”

"Ayrica belirtmek isterim ki, fotografin bir 'kayit' olarak kaybolmasindan bahsetmiyorum. Fotografin izleyici ile arasina actigi mesafeden ve izleyici ile kurdugu temasin hem her an tekrar kurulmasindan ve kaybolmasindan soz etmistim."

Epistemolojik bir kayıt, izleyici ile arasına mesafe açmaz, fotoğraf bile olsa. Bu, bir paradigma yanılsamasıdır, söylem düzlemi ıskalamasıdır.

Fotoğrafın izleyici ile kurduğu temasın, hem her an tekrar kurulması da, hem kaybolması da bir yanılsamadır. Bu bir epistemolojik yanılsamadır. Bu şu demektir: Bunu fotoğrafçılar değil, Sontag gibi yorumcular belirtmiş. Onlar da, Freund'dan habersizmiş herhalde.

Fotoğraf, hem bir bilgi / düşünce, hem bir duygu olabilir. Duygu yitebilir ki genelde yiter ki bazı insanlar asla duygularını unutmaz. Kognitif / informatik tip biri olmama karşın, ben de öyleyim. Bir fotoğraf benim için, koku, tat, (siyahbeyaz fotoda bile) renk, vb, vd de demektir.

Bir fotoğraf sergisinde genel durum şudur: % 99 sonuç 0, % 1 sonuç sonsuz. İsterseniz %o 999-1 olsun veya ötesi.

Neden, fotoğrafın yapmadıklarından değil de, yaptıklarından söz etmiyoruz?


(15 Aralık 2008)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder