2 Mart 2012 Cuma

VEHBİ KOCA ve ROBERT CAPA ELEŞTİRİSİ

Sanırım Capa için bir yanlış anlama var: Sonuçta, Hemingway ve Fitzgerald gibi, Wright Mills'in deyimiyle 'ünlüler'in ya da sosyetenin yanında görünmeyi ve olmayı, ancak bir sanatçılık aracılığıyla becermenin seçimi ortada. Hele hele buna tüm bir yaşamı koyarsanız, ne denli doğru fotoğraflar çekerseniz çekin, temel yanlışınızı düzeltemezsiniz: Siz bir Yanki'sinizdir ve/ya gibisinizdir. Bu, Hitler veya toplama kampı memuru olmayı seçmekten daha acımasız bir seçimdir. Ne yaptığınızı bilirsiniz ama safınızı değiştirmezsiniz. Değiştiremezsiniz değil, değiştirmezsiniz, çünkü o safın maddi ve manevi getirilerine karşılık, yalan söylemeyi üstlenmişinizdir. Bilgi toplumunun faşizmi budur. 1950'lerde başlamıştır. Fotoğrafın yalan-bilgi üretmekteki işlevleri üzerine çok kitap var ('National Geographic'i Okumak' gibi). Capa'nın 'Düşen Asker' fotoğrafı üzerine çok tartışma yapılmıştır. Normandiya Çıkarması ve İspanya İç Savaşı üzerine de, onun gösterdiklerini değilleyen çok kitap yazılmıştır. Örneğin, Normandiya'da ilk karaya çıkan binlerce askerin öleceği bilinmiştir ama kimseye bu söylenmemiştir, orada bir kahramanlık yoktur ('Er Ryan'ı Kurtarmak'ta gösterildiği gibi), bir mezbaha vardır. Artık şunu sorgulamaya başladım: Doğrunun ne kadar çirkini kabul edilmezdir? İnsanlar güzel yalanları seviyor. İdol yaratmaya bayılıyor. Capa olsa olsa, bir karşı-kahraman olabilir.


(15 Aralık 2008)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder