2 Mart 2012 Cuma

TANJU AKLEMAN ELEŞTİRİSİ


"'Benim yani ölümün fotoğrafını çekmeni istiyorum der' Azrail, Wim Wenders’in ‘Palermo’da Yüzleşme’ filminde fotoğraf sanatçısı Finn Gilbert’e. Yaşamının bağışlanması, bu fotoğrafı çekmesine bağlıdır. Gözünü vizöre dayar, deklanşöre basar ve kapanıp açılmanın bir sonraki anında, karşısında ölmüş annesi vardır."

Siz hala annenizin fotoğrafını mı çekiyorsunuz? Çektiğiniz, kendinizin fotoğrafıdır aslında.

Ben bulut çekerim. Bulut çekerek, onları bilgileştiririm, aynı zamanda onları öldürürüm, çünkü bulut duygudur, bulut fotoğrafı düşüncedir. Herkesinki değil, tabii ki...

Fotoğrafçı, fotoğrafını çekerek, modelini değil, kendini öldürmektedir aslında, çünkü onu bilgileştirmektedir, onun için de bir parça libidosunun ölmesi gereklidir.

Sonsuz bilgi sonsuz ölümdür. Japonca'da buna 'ma' deniyor ki özgürlüğün tek yolu olarak bilinir (idi).

Sıfırlayın ve bir kez daha baştan başlayın. Göreceksiniz: Fotoğraf bilgidir.

Bilginin olduğu yerde ölüm yoktur; klonlama varsa, ölümsüzlük vardır.

Diğer bir deyişle, fotoğrafla veya fotoğrafsız, sanat bilgisi ölerek ölümsüzlüğü yaşamaktır, bunu romantiklerden ve idealistlerden beridir, epeyi söyleyen var.

Nietzsche'nin dediğince: “Zaten ölümlüsünüz, İkarus gibi uçmayı deneyin, yerlerde sürünmeyin.”


(16 Aralık 2008)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder